Doğum

Op. Dr. Sinan KIZILKAYA

Doğum

Doğum olayı her kadının kendine özeldir. Hiç kimsenin doğumu başkasınınkine benzemez. Hatta birden fazla doğum yapan annelerin doğumları arasında bile fark vardır. Onun için kimsenin hikayesini dinleyip kendinize olumlu veya olumsuz sonuç çıkarmayın.

Doğumun başlaması ile beraber yoğun bir yalnızlık duygusu yaşayabilirsiniz. Sevdiklerinizden uzaklaştığınızı ve bu işi tek başına yapmak zorunda kaldığınız için yalnız olduğunuzu düşünebilirsiniz. İşte o zaman kendinize güvenin, bu anı ne kadar çok beklediğinizi ve en kısa zamanda bebeğinizi kucağınıza alacağınızı sakın unutmayın.

Doğumun 1. Evresi

Bu evre doğum eyleminin başlamasından, rahim ağzının tam açılmasına ( 10 cm ) kadar geçen süredir. Doğumun en uzun evresidir. İlk doğumlar için 14-18 saat, ikinci, üçüncü doğumlar için 10-12 saat sürer. Bu evrede düzenli ağrılar başladıktan sonra Epidural Anestezi uygulanarak hastanın ağrı hissi bloke edilmekte ve bu evreyi rahat geçirmesi sağlanabilmektedir. Bu evre pasif, aktif olarak ikiye ayrılır.

Pasif Dönem: Birinci evrenin en uzun süren dönemidir. Doğum sancılarının başlamasından rahim ağzı açıklığının 3cm. olana kadar geçen süreyi kapsar. Bu süre birkaç saat olabileceği gibi birkaç günde olabilir. Anne adayları bu süreyi evde de geçirebilirler.

Hastaneye gittiğinizde üstünüz değiştirildikten sonra size gebeliğiniz ve doğum belirtileri ile ilgili bazı sorular sorulacaktır. Gebeliğiniz esnasında yapılan tetkik ve tahlil sonuçlarını yanınızda getirmeyi unutmayınız. Tansiyonunuz, nabzınız ve ateşiniz ölçülecek bebeğinizin kalp sesleri dinlenecek gerekirse ultrason yapılacaktır. Daha sonra ebe veya doktor vajinal muayene yaparak açıklığınızı ve bebeğin geliş pozisyonunu tespit edecektir. Bu muayene belli aralıklarla iki sancı aralarında tekrarlanacaktır.

Aktif Dönem: Bu dönem rahim ağzı açıklığının 3 cm. den tam açıklığa yani 10 cm.’ ye ulaşana kadar geçen dönemdir. Ağrılarınız iyice kuvvetlenmiş ve ritmik bir hal almıştır. 10 dakika içinde ortalama 3 kez etkili doğum sancısı hissediyorsunuz. Bu dönemde hastanede olmalısınız. Açılmanın hızı, bebeğin doğum kanalından inişi ve her şeyin yolunda gidip gitmediği aralıklarla yapılan vajinal muayenelerle ve NST testi ile takip edilmelidir.

Bu evrede gelen her sancı ile bebeğinize biraz daha yaklaştığınızı ve mutlu sona çok az kaldığını düşünmeniz size güç verecek ve motivasyonunuzu artıracaktır. Sancının en fazla olduğu anlarda burnunuzdan nefes alıp ağzınızdan verin. Nefes alırken önce karnınızı, sonra göğsünüzü şişirin. Yavaş yavaş ama derin nefesler alın. Ağrınız geçtiğinde rahat nefes alıp verin ve dinlenin. Bu dönemde ıkınma hissi olabilir. Erken ıkınmak zararlı olabileceği için ıkınmak için doktorunuzun talimatına uyun. Doktorunuz beklemenizi söylerse soluk alıp vererek ıkınma hissini engelleyebilirsiniz. İki kısa soluktan sonra uzun bir soluk üfleyin, bunu ıkınma isteğiniz geçene kadar düzenli olarak tekrarlayın.

Doğumun 2. Evresi

Rahim ağzının tam açılmasından bebeğin doğumuna kadar geçen süredir.Ortalama 1-2 saat sürer. Bü dönemde ıkınarak bebeğinizin çıkmasına yardımcı olmanız gerekecektir. Doktorunuz ıkınmanızı söylediğinde derin bir nefes alıp ciğerlerinizi tamamen doldurun ve nefesinizi tutarak ağzınız kapalı bir halde vücudunuzu öne doğru bükün, çeneniz göğsünüze değsin başınızı kaldırın ve tüm gücünüzle makata doğru ıkının. Ağrı boyunca ıkınmayı sürdürün, ağrı geçince ıkınmayı bırakıp rahatlayın ve gevşeyin. Bu ıkınmalar esnasında idrar yapma veya dışkılama normaldir, bunun için kendinizi sıkıntıya sokmayın.

Doğum: Bebeğin başı iyice aşağıya inmiş pelvis tabanına dayanmıştır. Bebeğin başı göründüğünde doktorunuz sizden bu sefer de ıkınmamanızı isteyecektir. Çünkü tam çıkım anındaki kuvvetli ıkınmalar vajen duvarında ve perinede istemsiz ve düzensiz yırtılmalara sebep olabilmektedir. Yırtıkların oluşmaması ve bebeğin rahat çıkması için bu dönemde epizyotomi adı verieln doğum kesisi yapılabilir.

Bebeğin başı çıkar çıkmaz doktorunuz yada ebe bebeğin ağzındaki salgıları temizlerler. Daha sonra bebeğin başı hafifçe aşağı çekilerek önce bir omuz daha sonra diğer omuz doğurtulur, arkasından da gövde ve bacaklar çıkartılır. Ve işte İLK ÇIĞLIK…

Nefes alıp verme hareketi başlayınca göbek kordonuna da ihtiyaç kalmamıştır. Kordon göbekten 10-15 cm. uzaklıktan bağlanır ve kesilir.

Bebek yenidoğan doktoruna teslim edilir. Doğduğunda vücudu yağlı bir madde ve kan ile kaplıdır. Bebeğin rengi, kalp atışları, solunumu, boyu, kilosu, refleksleri kontrol edilip muayene tamamlandıktan sonra temizlenerek hemen annenin yanına verilir. Hatta anne hemen emzirmeye bile başlayabilir.

Doğumun 3. Evresi

Bu evrede doğumdan sonra plasenta ve zarlarının ayrılmasına kadar geçen süredir.Genellikle kısa sürer nadiren plesantanın ayrılması için 1 saate yakın beklenebilir. Genellikle kendi kendine ayrılır ama hafif olarak yapılacak karın masajının da faydası olur. Bu dönemde bebeğinizi emzirirseniz hem plasentanın atılması kolaylaşır hem de olabilecek emzirme sorunları önlenmiş olur. Doğum tamamlandıktan sonra gerekiyorsa dikişleriniz atılır ve temizliğiniz yapılır. Artık nihayet dinlenebilir eşiniz ve sevdiklerinizle bu mucizeyi paylaşabilirsiniz.

Epizyotomi: Bazen bebeğin doğumunu kolaylaştırmak ve olabilecek yırtıkları önlemek için doktorunuz vajina ile anüs arasındaki alanda bir kesi yapabilir. Bu kesi o bölge uyuşturulduktan sonra yapılır. Doğum tamamlandıktan sonrada usulüne uygun olarak dikilir.

Doğum Korkusu

Doğum korkusu anne adaylarının genellikle doğum anını ve doğum sancısını düşünerek yaşadıkları bir korkudur. Bunda yanlış bilgilenmenin, sosyo-ekonomik durumun, karı-koca ilişkisinin kalitesinin de önemli rolü vardır. Doğum korkusunun başlıca sebeplerini şöyle sıralayabiliriz:

  • Doğum sancısı
  • Yetersiz ve yanlış bilgilendirme
  • Doğum esnasında kendine veya bebeğin başına kötü bir şey geleceği endişesi
  • Yeterince ıkınamayacağını düşünme veya ıkınmaktan korkma
  • Doğum esnasında yalnızlık ve çaresizlik hissi
  • Yakın akrabalarından ve sevdiklerinden uzakta olmak, yalnızlık hissi
  • Kötü karı-koca ilişkisinin getirdiği güvensizlik hissi
  • Hastaneye yetişememe veya doktoruna ulaşamama endişesi
  • Gebelik depresyonu
  • Anesteziden uyanamama korkusu
  • İyi bir anne olamayacağı endişesi
Doğum Korkusunu Nasıl Yenebiliriz?

Öncelikle gebelik ve doğum konusunda doğru kaynaklardan yeterli ve düzgün bilgi sahibi olmalıyız. Aklınıza takılan ve sizi endişelendiren her konuya eş, dost ve arkadaşlarınızın doğum hikayelerini dinleyerek değil doktorunuzla konuşarak açıklık getirin.

Eşinizle ve yakın akrabalarınızla olan sıcak ve samimi ilişkiler sizi daha güçlü ve güvenli kılacaktır. Kaygılarınızı eşinizle ve sevdiklerinizle paylaşın ve onlardan destek alın. Gerekirse eşinizin de rızasını alarak uygun hastanelerde doğum anını beraber paylaşabilirsiniz.

Doğum öncesi hazırlık kurslarına katılmak doğum korkunuzu yenmenize yardımcı olacaktır. Burada öğretilen gevşeme ve doğru nefes alma teknikleri ile doğum anında yaşanan ağrı düzeyini azaltabilirsiniz.

Doğum zamanı ile ilgili hazırlık yapın. Doğum yapacağınız hastane, doktora nasıl ulaşacağınız, hastaneye hangi yollardan gideceğiniz, yanınızda neler götüreceğiniz, doğum anında sizinle kimlerin olacağı, hastanede kimlerin kalacağı, eve döndükten sonra kimlerin destek olacağı gibi konuları önceden açıklığa kavuşturun.

Kaygılarınız yoğunlaştığında psikolojik destek almaktan çekinmeyiniz.

Doğum fizyolojik bir olaydır. Her kadın vücudu bebeği büyütmeye ve zamanı geldiğinde doğurmaya programlanmıştır. Doğum sancısı güçlü bir sancıdır, evet, ama dayanılmayacak bir sancı değildir. Yoksa hiçbir kadın bir daha doğum yapmazdı. Doğum sancısı bebeği doğum kanalında ilerletir, yani her sancı ile siz bebeğinize biraz daha yaklaşırsınız. Ayrıca hiç bitmeyen bir sancı değildir, aralıklıdır. Bu dönemlerde anne dinlenip, rahatlayabilir.

Günümüzde pek çok anne adayı doğum sancısı korkusu nedeni ile sezaryenle doğum yapmak istemektedir. Bu çok yanlış bir karardır. Artık modern anestezi teknikleri ile ağrısız normal doğum yapılmaktadır.

Doğumun Başladığını Nasıl Anlarsınız?

Doğumun başladığını gösteren 3 önemli işaret vardır.

  • Sancı
  • Suyun gelmesi
  • Kanama (nişan) olması
Doğum Sancısı

Öncelikle gebelik ve doğum konusunda doğru kaynaklardan yeterli ve düzgün bilgi sahibi olmalıyız. Aklınıza takılan ve sizi endişelendiren her konuya eş, dost ve arkadaşlarınızın doğum hikayelerini dinleyerek değil doktorunuzla konuşarak açıklık getirin.Gerçek doğum sancıları ritmikdir, kuvvetlidir ve istirahatle, masajla yada pozisyonel olarak geçmez, artıp azalmaz. Belli aralıklarla gelir ve en az 15-20 saniye sürer. Bu ağrılarla bebek rahimden aşağıya doğru itilir ve buda rahim ağzında açılma ve yumuşamaya sebep olur. Sancılar başladığında baba adayları eşinizin yanında iseniz dakika tutarak sancıların hangi sıklıkta geldiğini ve ne kadar sürdüğünü takip ediniz. Sancılar düzenli ve kuvvetli ise (5 dakikada bir gelmeli ve en az 45 daniye sürmeli) doktorunuzla iletişime geçmelisiniz.

Öncelikle gebelik ve doğum konusunda doğru kaynaklardan yeterli ve düzgün bilgi sahibi olmalıyız. Aklınıza takılan ve sizi endişelendiren her konuya eş, dost ve arkadaşlarınızın doğum hikayelerini dinleyerek değil doktorunuzla konuşarak açıklık getirin.Gerçek doğum sancıları ritmikdir, kuvvetlidir ve istirahatle, masajla yada pozisyonel olarak geçmez, artıp azalmaz. Belli aralıklarla gelir ve en az 15-20 saniye sürer. Bu ağrılarla bebek rahimden aşağıya doğru itilir ve buda rahim ağzında açılma ve yumuşamaya sebep olur. Sancılar başladığında baba adayları eşinizin yanında iseniz dakika tutarak sancıların hangi sıklıkta geldiğini ve ne kadar sürdüğünü takip ediniz. Sancılar düzenli ve kuvvetli ise (5 dakikada bir gelmeli ve en az 45 daniye sürmeli) doktorunuzla iletişime geçmelisiniz.İlk doğum için ortalama sancı çekme süresi 14-18 saat’tir. Bu nedenle öncelikle hastaneye gitme konusunda panik yapmayın ve sakin olun. Bazı gebelerin sancıları düzenli bir hal almayabilir. Eğer böyleyse ama kuvvetli ağrı hissediyorsanız doktorunuzla görüşünüz.

Ağrılarınızın kuvvetlenmesini beklerken suyunuz gelmedi ise ılık duş alabilir, ağır ağır dolaşabilirsiniz.

Suyun Gelmesi

Bebeğin içinde bulunduğu su kesesi rahmin kasılma ve gerilmelerine bağlı olarak yırtılabilir ve bebeği saran amniyon mayi boşalabilir. Boşalan suyun miktarı bebeğin doğum kanalına yerleşmesine ve aşağı basmasına bağlı olarak farklı olabilir. Bazen amniyon mayi hiçbir kasılma ve ağrı yokken de boşalabilir. Hangi durumda olursa olsun su gelmesi acil durumdur. Ağrınız olsun olmasın su gelmesi varsa hemen doktorunuzla görüşmeli veya hemen hastaneye başvurmalısınız. Çünkü yırtılan yerden bebeğe mikrop gitmesi ve enfeksiyon kapma durumu olduğundan kese açıldıktan en geç 24 saat içinde bebek doğmalıdır.

Kanama (Nişan) Gelmesi

Rahimdeki kasılmaların etkisi ile rahim ağzını kapayan tıkaçın vajinadan gelmesidir. Bu tıkaç rahmi ve bebeği enfeksiyonlardan korur. Sümüksü ve kanlıdır. Bu genellikle, doğum sancılarından önce ya da doğumun ilk evresinde görülmekle beraber, doğumdan iki üç gün öncede görülebilir. Bu durumda bebek hareketleri iyi ise, düzenli ağrıların başlamasına ya da su gelmesine kadar beklenebilir.

Sinan Kızılkaya – DoktorTakvimi.com

Hamilelik

Klinik Çalışma Saatleri

Pazartesi – Cuma 09:30 – 19:00

Cumartesi 09:30 – 13:30

Adres

İnönü Cad. No:367/3
Renkli Durağı Karabağlar Hatay İZMİR

İletişim

E-Posta